Rukiye Hatun Camii

Rukiye Hatun, İstanbul’un Sefaköy ilçesinde 1983 yılında inşa edilmiş, sekizgen plana sahip, mahalle ölçeğinde bir cami.

Kategori
Yıl 2023
Metrekare

1290

Durum

Konsept Proje

Ekip

Şefik Karakoç, Erdinç Çoksever, Kübra İşlev, Demet Şahin

Mevcuttaki tek kubbeden oluşan 118 metrekarelik yapının, camiyi yaptıran aile için manevi bir değere sahip olmasından ötürü korunmasına karar verildi. Proje, ibadet alanınının büyütülerek günümüzdeki ihtiyaçlara uygun hale getirilmesi ve yeni eklenecek fonksiyonlarla birlikte buranın bir külliyeye dönüştürülmesi talepleriyle bize geldi.

Ana yaklaşımımız, geleneksel cami anlayışının özüne odaklanmak, bu özü çağdaş yapı yapma teknikleriyle yorumlamak ve yeni eklenecek derslik, kütüphane, çay evi gibi fonksiyonlarla namaz saatleri dışında da mahallelinin aktif bir şekilde kullanabileceği bir külliye oluşturmak oldu.

Mevcut cami, arsanın tam orta noktasında konumlanmış olmasından dolayı, yapının bir tarafına ibadet alanını, öteki tarafına da avlu ve diğer fonksiyonları yerleştirdik. Böylelikle sekizgen yapı, bir toplanma ve geçiş mekanı olan avlu ile bir toplanma ve ibadet mekanı olan cami yapısı arasında ara bir katman haline bürünerek, giriş yapısı fonksiyonunu üstlenmiş oldu.

Ana ibadet mekanının planlaması ve kütlesel oluşumu, geleneksel merkez kubbeli camiler esas alınarak kurgulandı. Yapının parçalı tektoniği, küçük boyutlarda kalan mevcut yapının baskılanmamasına ve çevredeki yoğun yapılaşmanın ortasında bir kentsel boşluk açılmasına yardımcı oldu. Külliyede, klasik dönem osmanlı mimarisindeki kubbeye ve minarenin külahına atıfta bulunularak, ana parçanın ve minarenin üst kısımlarındaki metal kaplamalar haricinde tek malzeme seçimi doğal taş kullanıldı.

Ulaşım rahatlığı ve kentsel süreklilik göz önünde bulundurularak parselin üç cephesinden insanları davet eden boşluklar açıldı ve avlunun küçük bir meydan işlevini yerine getirilmesi amaçlandı. Osmanlı kent hayatında, batıdaki meydanlaşmanın karşılığı sayılabilecek cami avlularının çağdaş bir karşılığı olarak, cemaatin yanı sıra mahalle sakinlerinin de kullanabileceği sosyal bir alan haline getirilmesi amaçlandı.

Yapının iç mekanında, dıştaki kütlesel hareketli dilin içe birebir yansıması amaçlandı. Odağın ibadet olduğu mekanda ibadet yaparken konsantrasyonu bozacak her türlü fazlalıktan uzak duruldu. İnsan ölçeğindeki duvar yüzeyleri sıcak bir malzeme olan ahşapla kaplandı. Giriş yapısı olarak kullanılan kubbeli yapının merkezinde, Bursa Ulu Camiindekine benzer bir havuz konumlandırıldı.

Dıştaki kütle hareketinden alınan hizalarda küfi yazı karakterini kullanarak hat yazılarını yerleştirdik. Büyük hacmin tepesinde, devinime referans olarak merkezde büyük bir çember aydınlatma yerleştirdik. Bu aydınlatmanın tavandaki izdüşümü yukarıya doğru kademelenerek, ana yapının merkezinde toplanma imgesini kuvvetli hale getirdi. Geleneksel cami planlamasında mihrap duvarına dik gelen minberi, duvara paralel hale getirerek saf düzenini koruduk.

Rukiye Hatun Camii, geleneksel cami anlayışından aldığı izlerle birlikte, süsten uzak, sade ve yoğun kent dokusunun ortasında nefes alınabilecek, sosyal ve yaşayan bir külliye olarak şehrin içerisinde yerini aldı.